بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عَٰلِمِ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ ٩٢

O gayb-ü şehadetin âlimi, binaenaleyh onların koştukları çok yüksek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّى مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: Rabbim! eğer onlara edilen vaîdi bana behemehal göstereceksen.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنِى فِى ٱلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

Beni o zalimler güruhunda bulundurma Rabbim!

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمْ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Şüphesiz ki siz, onlara yaptığımız vaîdi sana göstermeğe elbette kadiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱدْفَعْ بِٱلَّتِى هِىَ أَحْسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def'et, biz, onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve de ki: sana sığınırım Rabbim! O şeytanların dürtüşmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ ٩٨

Ve sana sığınırım Rabbim! huzuruma gelmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَحَدَهُمُ ٱلْمَوْتُ قَالَ رَبِّ ٱرْجِعُونِ ٩٩

Nihayet Her birine ölüm geldiği vakit diyecek ki: Rabbim! döndür, döndür beni döndür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَعَلِّىٓ أَعْمَلُ صَٰلِحًا فِيمَا تَرَكْتُۚ كَلَّآۚ إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَآئِلُهَاۖ وَمِن وَرَآئِهِم بَرْزَخٌ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ ١٠٠

Belki ben o baktığımda salih bir amel işlerim, hayır hayır ! O bir kelimedir ki onu o söyler, ötelerinden ise bir berzah vardır, tâ ba's olunacakları güne kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِذَا نُفِخَ فِى ٱلصُّورِ فَلَآ أَنسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَآءَلُونَ ١٠١

O vakit Sûr üfürüldü mü artık beyinlerinde o gün ne ensab vardır ne de soruşurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَن ثَقُلَتْ مَوَٰزِينُهُۥ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ ١٠٢

O zaman her kimin tartıları ağır gelirse işte onlar o felâh bulanlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu